Propolis

 

Propolis, doğadaki çeşitli bitkilerin tomurcuk, yaprak ve gövdelerinden bal arıları (Apis mellifera) tarafından toplanarak üretilen ve kovanda sterilizasyonu sağlamak için kullanılan koyu renkli, acımsı, reçinemsi bir madde. Arılar Propolisi, bitkilerin özellikle tomurcuk ve sürgünlerinden üst çeneleri ile toplarlar. Sağlıklı bir koloni yaşamında arıların doğadan topladıkları ve enzimleri ile değişime uğrattıkları Propolis büyük öneme sahip. Propolis kelimesi, Yunanca’dan türemiş bir terim olup pro “savunma”, polis “şehir” anlamına gelir. Buradan da şehrin ya da kovanın savunması gibi bir anlama ulaşmak mümkün. Propolis, çeşitli bitki reçineleri ve bitki salgıları ile arıların salgıladıkları enzimlerle biyokimyasal değişikliğe uğratılan son derece değerli biyoaktif madde. Bileşiminde insan sağlığı için önemli pek çok biyoaktif bileşeni içermesi, insanlar için de mükemmel doğal ürün olma özelliğini kazandırmakta. Arıların balmumu ile karıştırdıkları Propolis, yapısında bitkilere özgü proteinleri bulundurur (Kumova ve ark., 2002).

 

Propolis arılar tarafından kovan içerisinde çok amaçlı kullanılmakta. Arılar kovanlarını olumsuz dış çevre koşullarından korumak, dışardan gelebilecek tehlikelere karşı koloniyi savunmak, kovan içerisinde ölen canlıların çürümesini, kokuşmasını, mikroorganizmaların (virüsler, bakteriler ve funguslar) üremesini engellemek ve kovan içinde hijyeni sağlamak için Propolisi kullanırlar. Kovan içine girip orada ölen çeşitli böcek ve zararlılar ya da kovandan çıkarılamayan diğer parçacıkların üzerleri Propolisle kaplanır. Kovanın iç duvar bölümleri Propolisle sıvandığında kayganlaşır ve istenmeyen canlıların kovana girmeleri engellenir. Propolis ayrıca arılar tarafından kovan sınırlarının oluşturulması, petek kenarlarının sertleştirilip onarılması ve peteklerin dezenfekte edilmesinde kullanılır. Arılar kovanda bal üretmeye başlamadan önce tüm bu işlemleri ve ön hazırlıkları gerçekleştirirler (tab.org.tr).

 

Propolis öncelikle duyusal ve kimi fiziko-kimyasal özellikleri değerlendirilerek test edilebilir. Propolisin saflığı ve balmumu içeriği birçok araştırmacı için temel kalite parametreleri. Ancak bu kalite parametreleri Propolisin biyolojik aktivitesinde sadece çok küçük bir rol oynarlar. Apiterapi açısından kaliteli Propolis; balsam içeriği fazla, biyoaktivitesi yüksek, saf ve organik Propolis demektir. Ağır metaller ve varroa kontrolü için kullanılan sentetik akarisitlerle bulaşığa da çok dikkat edilmeli (Atayoğlu, 2019).

 

Propolis kovandan çıkarıldığında taş sertliğindedir. Ham Propolis içeriğinde %40 oranında balmumu, %15-20 oranında ise toz ve diğer artık materyaller bulunur. Ham propolisin kullanıma hazırlanması iki şekilde olabilir:

 

Reçinemsi toz hali: Propolis 3-4 cm derinlikte krom çelik tepsilerde 55 0C’lik ısıda yumuşatılır. 52 0C’lik ısıda eriyen bal mumu Propolisten ayrılır. Böylece Propolis tepsilerin tabanına çöker. Daha hafif olan ve yüzeyde toplanan bal mumu ise akıtılarak Propolisten ayrıştırılır. Elde edilen mumdan ayrıştırılmış Propolis, bir gece derin dondurucuda tutularak kristalize edilip, ardından kırıcı bir makinada çekilerek toz haline getirilir.

 

Propolis Ekstraktı: Ham Propolis işlemden geçirilip damıtılarak içerisinde yer alan balmumu ve diğer başka materyallerden arındırılır. Ayrıca etkin maddeleri temel alınarak saflaştırma işlemine devam edilir. Böylece Propolis ekstraktı ortaya çıkar. Yönteme göre %70 saflıktan %96 saflığa kadar değişik saflıkta ekstraktlar elde edilebilir. Propolis böylece vücuda yarayışlı hale gelir (Karakaş, 2012; Kartal ve ark., 2019).

 

Propolisin Genel Özellikleri

 

Fiziksel Özellikleri

Propolisin rengi toplandığı bölgelere ve mevsime göre farklılık göstermekle birlikte sarıdan kahverengiye ve hatta yeşilimsi-siyah, turuncu renge kadar değişim gösterebilir. Kovandan alındığı zaman yapışkan ve kendine özgü bir tat ve kokuya sahip. Genel olarak acımsı bir tadı var. Propolisin yapısal özellikleri farklı sıcaklık ortamında değişmekte. Propolis 10 ºC’nin altında sert ve kırılgan, 15-25 ºC’de mum kıvamında elastik bir yapı gösterir, 30-40 ºC’de yumuşayıp yapışkan bir durum alır, 80 ºC’de kısmen erir. Derin dondurucuya konulduğunda ise hemen katılaşır (Kumova ve ark., 2002; Yonar, 2017).

 

Kimyasal Özellikleri

Son derece kompleks bir yapıya sahip olan Propolis bileşiminde genel olarak %50 reçine ve bitkisel balzam (fenolik bileşikler dahil), %30-40 mum ve yağ asitleri, %5- 10 uçucu ve aromatik yağlar, %5 polen ve amino asitler, mikrobesinler de dahil olmak üzere yaklaşık %5 diğer maddeler ve vitaminler (tiamin, riboflavin, piridoksin, C ve E vitaminleri) yer alır (Kocot ve ark., 2018; Martinello ve Mutinelli, 2021). İçeriğindeki başlıca organik bileşenler; fenolik bileşikler (flavanoidler, flavonlar, flavanonler) ve benzeri bileşikler (fenolik asit ve esterleri, kumarinler, ketonlar vb.), kafeik asit esterleri’dir. Propolisin bileşiminde 300'den fazla aktif madde belirlenmiştir (Yonar, 2017).

 

Propolisin yapısı; iklim koşulları, toplandığı bölgenin florası, çiçeklenme dönemi, tomurcuktaki reçine miktarı, toplanma zamanı, balmumu, polen ve arı salgısının bileşimi gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak ciddi farklılıklar gösterir (Bozkuş ve ark., 2021). Propoliste bulunan şekerler (ksiloz, galaktoz, mannoz, laktoz, maltoz, inositol vb.), mineraller ve uçucu bileşenler propolis içeriğinin zenginleşmesini sağlar. Uçucu bileşenler az olmakla birlikte, propolisin karakterize edilmesinde çok önemli rol oynar.

 

Propoliste bulunan başlıca mineraller ise; sodyum (Na), potasyum (K), magnezyum (Mg), kalsiyum (Ca), baryum (Ba), stronsiyum (Sr), çinko (Zn), bor (Bo), kadmiyum (Cd), aluminyum (Al), silisyum (Si), selenyum (Se), demir (Fe), nikel (Ni), krom (Cr), mangan (Mn), titanyum (Ti), gümüş (Ag), kobalt (Co), vanadyum (V)’dur.

 

Propolis ve İnsan Sağlığı

Propolisin sağlık amaçlı kullanımı çok eski uygarlıklara dayanmakta (Sforcin, 2007). Arıların ürettikleri ve biyoaktif değeri çok yüksek olan Propolisin insan sağlığına da inanılmaz faydaları bulunuyor.

 

Propolisin 100 kata kadar doğal antibiyotik etkisi

Bilimsel çalışmalar, Propoliste bulunan flavonoidlerin anti-bakteriyel ve yüksek doğal antibiyotik etkiye sahip olduğunu göstermekte (Ghisalberti, 1979). Propolis içerdiği zengin fenolik bileşikler, flavanoidler ve diğer bileşenler sayesinde ayrıca çok güçlü doğal koruyucu, antioksidan ve antitümör etkiye sahip (Yücel ve ark., 2014).

 

Ağız ve diş sağlığına olumlu etkileri

Sulandırılmış ağız gargarası olarak Propolis kullanımının ağız yaraları, kötü ağız kokusu, diş çürükleri gibi olumsuzlukları önlediği, Propolisten yapılmış diş macunlarının diş çürükleri ile mücadelede etkili sonuçlar verdiği saptandı (Özen ve ark., 2007; Yücel ve ark., 2014). Propolis, diş abselerine, ağız ve gırtlak enfeksiyonlarına karşı kullanılır (Meşe ve ark., 2014). Propolis ayrıca, diş etindeki damarların yüzeylerini de güçlendirir.

 

Anestetik etkisi

Propolis anestetik etkiye de sahip. Anestetik etkisinin bileşiminde bulunan esansiyel yağlardan ileri geldiği bildirilmekte (Şahinler, 1999).

 

Antibakteriyal etkisi

Güçlü antimikrobiyal aktivitesi nedeniyle Propolis doğal antibiyotik olarak da bilinir. Propolisin 21 farklı bakteri çeşidi üzerinde inhibitör etkisi bulunmakta (Yücel ve ark., 2014). Antibiyotikler gibi direnç oluşturmadığından güvenle kullanılabilir.

 

Antiviral etkisi

Propolis virüslere karşı çok güçlü. Propolisin yapısındaki biyoaktif bileşiklerin herpes virüsleri ile adenovirüsleri ve influenza virüslerini inhibe ettiği bildirilmiş (Kujumgiev ve ark., 1999). Zararlı virüsler proteinlerin dış kısmına yerleştiklerinde engellenmezler ise taşıyıcı organizmada serbest kalırlar ve enzimler sayesinde protein dış kısmını parçalar. Böylece zararlı madde sistem içerisine yayılır. Propolis varlığında ise bioflavanoidler proteinin dış kısmını parçalayan enzimleri inhibe eder, viral maddeyi içeriye hapseder. Flavanoidler, virüsün etrafını kaplayarak aktivitesini de engellerler.

 

Antifungal etkisi

Propolis, başta Candida albicans ve Aspergillus sulphurus olmak üzere birçok mantar türüne karşı inhibitör etki gösterir. Propolisin kronik fungal sinüzit rahatsızlıklarının tedavisinde de etkili olduğu bildirilmiş (Güney ve Yılmaz, 2013).

 

Antioksidan etkisi

Propolisin yüksek antioksidan yapısı hücrelerde serbest radikal oluşumunu önler (Isla ve ark., 2001). Vitamin C ve E’den daha güçlü bir antioksidan olan propolisin, yaşlanma ve kanser üzerine önleyici etkisi pek çok çalışma tarafından ortaya konmuş (Değer, 2015).

 

Bağışıklık sistemini artırıcı etkisi

Propolis bağışıklık sistemini güçlendirmede son derece etkili. Propolisin vücudun immün sistemini tetikleyerek bağışıklık hücrelerini ciddi düzeyde aktive edebildiği belirlenmiş (Sforcin, 2007). Propolis ayrıca virüsler için çok yüksek bir savunma aktivitesi göstermekte (Manolova ve ark., 1987).

 

Dermatolojik faydaları

Propolis; güçlü antimikrobiyal özellikleri nedeniyle dermatoloji alanında yaygın olarak kullanılmakta (Volpert ve Elstner, 1993; Pilliai ve ark., 2010). Cilt üzerindeki yara, yanık ve alerjik reaksiyonların propolis uygulaması ile çok hızlı bir şekilde iyileştiği belirtiliyor (Muscat, 2013). Düzenli kullanımda sedef hastalığına iyi gelir. Deri enfeksiyonlarını giderir, maya ve mantarların gelişimini engeller. Propolis çözeltisi yüzeysel mantar enfeksiyonları ve derin mantar enfeksiyonlarında çok başarılı olmuş. Propolisli bitki ekstraktları, arı sütü ve E vitamini ile birlikte cilt besleyici ve temizleyici ürünlerin yapımında kullanılıyor.

 

Kalp-damar rahatsızlıklarına etkisi

Bileşimde yer alan dihidroflavonoidlerin kan dolaşımını düzenlediği ve kılcal damar çatlamalarını azalttığı belirlenmiş (Cicala ve ark., 2003). Ayrıca, hipertansiyon, damar sertliği ve koroner kalp hastalıklarının tedavisinde Propolisin olumlu sonuçlar verdiği bildirilmiş (Giray, 2002; Yılmaz ve ark., 2004).

 

Kansere karşı antitümör etkisi

Son yıllarda özellikle kanser tedavisine olan desteği ile ilgili çok sayıda araştırma yapılmakta (Parolia ve ark., 2010; Vit ve ark., 2015). Bu etkiyi sağlayan ve Propoliste bulunan temel maddeler; kuersetin, kafeik asit, klerodan diterpenoid. Propoliste bulunan artepillin C’nin, güçlü bir antikanserojen olarak özellikle mide, gırtlak ve kolon kanserleri üzerinde başarılı sonuç verdiği bulunmuş (Ahn ve ark., 2013).

 

Propolisin, ayrıca yumurtalık kanseri hücrelerini ve hücre bölünmesini durdurucu etkileri belirlenmiş (Ross, 1990). Göğüs, cilt, kolon ve böbrek kanseri hücreleri gibi tümörlü hücrelerde propolisin öldürücü etkisi olduğu tespit edilmiş. Bu etkileri oluşturan bileşenin kafeik asit, fenetil ester olduğu not edilmiş (Grünberger ve ark, 1988). Radyoterapi uygulanmasında, hastanın propolis kullanması önerilebilir. Propolis, koruyucu bariyer oluşturarak sağlıklı hücrelere radyoaktif ışınların etki etmesini önler, sadece kanserli hücre üzerine ışının etki etmesini sağlar. Propolis, kanserli hastanın vücut fonksiyonlarını destekler, direncini ve immün sistemini artırır (Aliyazıcıoğlu ve ark. 2005; Barlak ve ark., 2011; Omene ve ark., 2013; Orsolic ve ark., 2013; Lisicic ve ark., 2014; Değer, 2015; Değer ve ark. 2016, 2017; Uçar ve ark. 2016a; Uçar ve ark 2016b).

 

Kolesterolü dengeler

HDL kolesterolü özellikle kalp ve damar sağlığı için önemli. Bu nedenle normal düzeyde korunması gerekir. Propolisin HDL kolesterolünü artırıcı etkisi belilenmiş (Mujica ve ark., 2017).

 

Solunum yolu enfeksiyonlarında kullanımı

Bronşit, grip, nezle, zatürre gibi solunum yolu hastalıklarında çok etkili (Spiciale ve ark., 2006; Yücel ve ark., 2014). Çocuklara kış döneminde 12 hafta düzenli olarak ekinezya (50 mg/mL), propolis (50 mg/mL), C vitamini (10 mg/mL) verilmesinin üst solunum yolu enfeksiyonlarını ciddi oranda azalttığı rapor edilmiş (Cohen ve ark., 2004).

 

Mide-bağırsak rahatsızlıkları

Ülser ve gastrite karşı arı sütü ile birlikte kullanılması tavsiye edilir. Propolisin önemli bir sindirim sistemi hastalığı olan peptik ülsere karşı koruyucu ve tedavi edici etkisi bilinmekte.

 

Tansiyonu dengeleyici etkisi

Propolis ekstraktı kan basıncını düşürür, tansiyonu dengeler ve sakinleştirici etki gösterir (Borelli ve ark., 2002).

 

Üroloji ve jinekolojide kullanımı

Propolis yüksek anti-bakteriyal etkisi nedeniyle idrar yolu enfeksiyonlarında da etkili (Black, 2005; Lavigne ve ark., 2011).

 

Alerjik özellikleri olanlar dışında, propolis kullanan kişilerde günümüze kadar ciddi bir zehirlenme belirtisine rastlanmamış. Ham Propolisin vücuttaki yarayışlılığı çok düşük olduğundan, uygun çözücülerde ekstrakte edilmiş propolis çözeltisinin tüketimi gerekir. Alkolde çözünmüş propolis tüketimi ise kesinlikle önerilmez (Değer, 2019).

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.